You can get detailed information by contacting us.
0544 693 1054
info@dasmangroup.com
Sümela Manastırı, Trabzon’un güneyindeki ormanlarda dik bir uçurumun dar kenarında bulunan çarpıcı bir kayaya oyulmuş manastır. Dördüncü yüzyılda, Roma İmparatorluğu doğuya ve batıya ayrılmadan hemen önce, Atina’nın mağarasında mucizevi bir simge bulan efsaneye göre iki Atinalı papaz Barnabas ve Sophronius tarafından yaptırılmıştır. Manastırın, dünyanın jeopolitik olarak fırtınalı köşesindeki konumu, doğal olarak bela zamanları gördü ve tarih boyunca pek çok kez yıkıldı, en büyüğü Bizans ve Osmanlı yönetimine girdi.
Ancak yirminci yüzyıl, manastıra kibar değildi. I. Dünya Savaşı’nın sonunda yaşanan karmaşa ve etnik gruplar arası şiddetten sonra Trabzon’daki (eski adıyla Trebizond) Yunan nüfusunun Yunanistan’a nüfus transferini takiben terk edildi. Uzak konumu bir miktar tapınak sağladı ama freskleri sık sık sık sık sıkan bir çoban tarafından kaynayan kayaları çekti. Günümüzdeki güzel freskler, gezginlerin yıllarca yürekleri ağrısız, anlamsız vandalizmden muzdarip – bu etkileyici dini sanat eserlerinde karalanmış çeşitli alfabelerden ve isimlerden yola çıkarak, dünyadaki her kültürün hakarete katıldığı görülüyor. Türk hükümeti manastırı korumak ve müzeye dönüştürmek için devreye girdiğinden, son yıllarda binaların kendisi oldukça ağır bir şekilde restore edilmiştir.
Hıdırnebi Yaylası, Trabzon, Akçaabat’taki güzel yer. Doğal güzelliği var. xxkm form Akçabaat, Trabzon’a 40km. Ulaşım özel araba veya turla sağlanmaktadır. Bakkal, fırın, kasap, Hıdırnebi’de piknik alanı var.
Uzungöl, dağlarda bir göl, Trabzon’a 99 km, Çaykara’ya 19 km ve 1090 m yüksekliktedir. Yamaçlarda çok sayıda kırık kaya Haldizen Deresi’ni doldurdu ve Uzungöl bu şekilde kuruldu. Göl 1000 m uzunluğunda, 500 m genişliğinde ve 15 m derinliğindedir. Ormanlarla çevrilidir. Uzungöl çevresindeki köy evleriyle ilginç bir manzaraya sahip. Ve 15-20 km uzunluğundaki dağlarda başka küçük göller de var. Uzungöl’den. Göl ayrıca yürüyüş yapmak için uygun parkurlarla çevrilidir.
Aya Sofya Müzesi. Güzel ve pitoresk bir kilise, bir camiye, daha sonra da yine fresklere sahip müze haline geldi – tıpkı İstanbul’daki adaşı gibi. Gerekçesiyle huzurlu bir açık hava çay bahçesi var.